Az gelir,azsa tonların Savaş birazcık bas verir.
İnsan kalbi kırmak için doğmuş bir efektti.
Bir gün zamana yoksun ömrün.
Bir sebepten sonra tabutta yan gelir.
Aydınlık bir yolda yürümem,gerekli ey güneş ki aydınlat beni bu şehre doğmayan kibir ışıkla.
Günah ölüm ki bindi omzuma ve zordu hayat denen zırvalıkta yaşamak ölmeden.
Tutsak olduğum ifade müzikte saklı kaygı.
Ne varsa boyutlarda aşkım rhymelara,umurumda olmaz saçmalıklar trendler tantana.
Anlamsız anların peşinden sürüklendiği her showa.
Toplu yüz savaşta birlik olmanın zamanı artık,anlayın bu mektubum ki şimdi çok barışçıl,bazen anlatmak gerekli bilgi insana.
Kitapta vardı kaynak okumadan yazma.
Hoşgörü hayatta her zaman erdemdir bilesin,kötü fikirleri kafanda bir bir silesin.
Sinir harbi vicdanını su içerek mi geçireceksin.
O zaman dişini sık,hazmet,kazan.
Kim verebilir sözünün hakkını Kim bilebilir hayat şansını Kim diyebilir,yoluma çık benim Kim güdebilir sonuç bize bazen Sana ne sövüp sayandan Bana ne yakıp yıkandan Kime ne bunu yazandan Bir fiyonk atalım biz barışığın üstüne Varlığım,yokluğum,özgürlüğüm bir de esaretim.
Ne hale geldi cennet vatan,aziz memleketim. Yarınların ipotekli,bilinmez akıbetin Netice pek güzel,bu şaheser hepimizin Adım başında kavga var,gözüm kör olsa keşke Herkes ayrı söyler,hayat garip bir lehçe Ve Bence,durup düşünsen önce bulursun Yolun uzak değil,bırak kalan yol olsun Ahh..Evvel kuruldu tezgah,boyattı sonra gözü Damgalandık birer birer,biz der iyi onlar kötü Didiştik birden hemen,masum gitti giden İşin rengi kaçtı sonra olduk mu lan renk körü Salla zarları salla,hayat bir entrika Bazen neşe bazen acı orta bir yol bulunamaz ya Avundu bak bu günde yalancı bu Pollyanna Huzur baki olmaz bebek yok böyle bir ütopya Politik söylemle kesme sözümü Pireye deve dersin al kışı basar hödüğü Üzer öküzün biri masum iki gözü Tükür yüzüne şükür çeker sözün özü
Reklam
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum Yap...