Pop sözcüğü Popüler kelimesinden gelmektedir. "Popüler" o dönem önde ve revaçta olan; geleneksel kalıplara uymayan; kısa dönemde tüketilebilir ve unutulabilir anlamına gelmektedir. İngilizce kökenli olan populer sözcüğü İngilizce'de ise, sevilen, tutulan, birçok kişinin sevdiği, beğendiği; geniş halk kitlesi ile ilgili veya halk için anlamına gelen bir sıfattır. Zarf olarak ise, herkesçe kabul edilerek halka hitap eder şekilde anlamında kullanılır. "Popularity" olarak kullanıldığında ise beğenilme durumu anlamında kullanılmaktadır.
Populer sözcüğünün kökü olan "pop" ise, pat diye ses çıkarmak veya çıkartmak; pat etmek, saklandığı bir yerden aniden ortaya çıkmak; şöyle bir uğramak" anlamında eylem olarak İngilizce'de kullanılmaktadır. İsim anlamında ise "hafif bir patlamaya benzer ses" olarak kullanılmaktadır. Zıt olarak da, klasik olmayan manasındadır.
Bu açıdan popüler veya kısaca pop müziği, "birçok kişinin sevdiği, bir dönem herkesçe kabul edilen ve şöyle bir uğrayıp geçebilen ancak klasik kalıpların dışında olan müzik" olarak tanımlanabilir.
Türk Pop Müziği, Klasik müzik ( Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği ) dışında kalan modern ve çağdaş ritmli, bulunduğu döneme ait olan müziklerdir.
Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği resmi otoriteler tarafından desteklenen ve korunmaya alınmış geleneksel Türk müziği dallarıdır ve kökleri Osmanlı dönemi ve hatta Selçuklu dönemine kadar gitmektedir. Sanat müziği, saraya ait aristokrat müziği; halk müziği ise tebaaya ait köylü-taşra müziğidir. Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği; geleneksel Türk kültürünü temsil etmektedir. Oysa Türk Pop Müziği 1970'lerden sonra ortaya çıkmıştır ve güncel popüler kültürü temsil etmektedir. Türk Pop Müziği genelde o dönemin genç kuşaklarına hitap eden gündelik müzik türü olarak tanımlanır. Zira pop veya popüler, o dönemde önde olan veya moda olan anlamına gelmektedir.
Başka bir tanıma göre Popüler müzik; Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği kalıpları dışında kalan serbest çalışmalardır. Ancak bu tanım; arabesk, fantazi, rock, rap, caz, hip-hop gibi türler çıkarıldığında doğru kabul edilebilir. Çünkü evrensel pop müziğinin geleneksel çizgilerinden uzaklaştıkça başka müzik türleri ortaya çıkmaktadır (arabesk, fantezi, rock, rap gibi) ve bu tür müzikler Popüler olabilirler ancak klasik (belirli kalıpları standartlaşmış) pop müziği kapsamına girmezler. Arabesk, fantazi, rock, rap, jazz, hip-hop gibi popüler türler dışında kalan asıl kısma; pop müziği denir. Bu yüzden arabesk, fantazi, rock, rap, jazz, hip-hop gibi türler dışında kalan pop müziğe klasik pop (klasik popüler müzik) denilebilir. Pop müziğin en önemli özelliği sade ve ağdalı olmayan ritmler ve enstrümanlar üzerine kurulu olmasıdır.
Türk Pop Müziği, Batı Avrupa ve Kuzey Amerika soundları temel alınarak geliştirilmiş olup Türk Pop Müziğinin ilk çalışması 1961'de ortaya koyulmuş; temelleri ise 1970'lerde atılmıştır. 1970'lerde Türk Pop Müziği, batıda ses getirmiş parçaların Türkçe aranjmanlarının yapılması şeklinde gelişmeye başlamış ve 1980'lere kadar gelişme evresinden geçmiştir. Türk Pop Müziği'nin gelişmesine katkıda bulunmuş en önemli olay Eurovision'dur. Özellikle 1975 ile 1985 arası Pop müziğinin lokomotifi olmuştur. 1980-1990 arası Türk Pop Müziği gelişmeye devam etmiş ancak nispeten durağan bir dönem geçirmiştir. 1990'lı yıllarda teknolojide meydana gelen gelişmelerin ve Türk ekonomisinin gelişmesinin müzik piyasasını etkilemesi, Türk Pop Müziğinin canlanmasına ve Pop Müziği arz ve talebinin artmasına neden olmuştur. 1990 sonrası dönemde Türk Pop Müziği yeni ürünler vermeye başlamış ve yeni isimler popüler müziğe adım atmışlardır. Pop müziği, bir endüstri halini almaya başlamıştır.
Türk Pop Müziği, 1995'lerden sonra, alaturka (TSM) ile müzikle beslenmeye başlamıştır. Bu etki, müzik çevrelerinde oldukça tartışılmıştır. Türk Pop Müziği, dünya pop çizgisinden kaymış ancak kendi çizgisini nispeten de olsa oluşturabilmiştir. Ancak, alaturkadan aşırı beslenme pop müziğini olumsuz da etkilemiştir. Ancak Türk popu, pop müziğin evrensel çizgilerinden ayrılmamayı başarabilmiştir. Ancak evrensel çizgilerden uzaklaşılması pop olmayan başka müzik türlerini ortaya çıkarmıştır. (arabesk-pop, fantezi-pop gibi)
Türk Pop Müziği'nin doğuşu 1961 tarihlidir. "Bak Bir Varmış Bir Yokmuş" adlı şarkı, Türk pop müziğinin ilk şarkısıdır[1]. 1961 yılında, Fecri Ebcioğlu'nun yazdığı sözlerle, müziği Bob Azzam'a ait olan batılı bir şarkı ilk defa İlham Gencer tarafından Türkçe sözler ile söylenmiş ve ilk defa taş plak olarak piyasaya çıkmıştır[2]:
1970 ler :
1970'lerin başlarında Türk Pop Müziği'nde iki ana ekol vardı: Yabancı müziklere Türkçe sözler yazma ve Türk Halk Müziği temelli Pop Müziği (ileride Anadolu rock).
1975lerde ise hem bestesi hem de sözü Türkçe olan şarkılarla esas Türk Popu ortaya çıkmaya başladı. Hem beste hem de sözleri Türkçe olan şarkıların yapılmasında TRT'nin 1975'te Eurovision'a katılma kararı dönüm noktası olmuştur. Ayrıca, Eurovision'a katılma kararı Türk popuna güvenildiğini, Türk popunun olgunlaştığını ve eser oluşturmada belirli bir seviyeye ulaştığını da göstermesinden ötürü dikkate alınmalıdır. Bu aktivite, ilerleyen tarihlerde de Türk popunun hızlıca ilerlemesinde en etkili araç olmuştur. İlk Türkiye elemesinde Cici Kızlar (Delisin) ve Semiha Yankı (Seninle Bir Dakika) birinci olmuştur. Kura ile Semiha Yankı'nın şarkısı, finale gönderilmiştir[3]:
« Seninle bir dakika
Umutlandırıyor beni
Bir dakika siliyor canım
Yılların özlemini »
1970'lerde doğan Türk Pop Müziği'nin ilk dönem isimleri şunlardır: Tanju Okan (1964), Ajda Pekkan (1964),Berkant (1965), Barış Manço (İngilizce:1962, Türkçe:1967), Asu Maralman (1971), Ayten Alpman (1967), Füsun Önal, Nilüfer Yumlu (1972), İlhan İrem (1973), Esmeray (1974), Seyyal Taner (1974), Nükhet Duru (1974), Semiha Yankı (1975), Cici Kızlar, Aylin Urgal (1975), Erol Büyükburç (1975),Sezen Aksu (1975), Zerrin Özer (1976), Erol Evgin (1977), Kayahan, Mazhar-Fuat (1973), Neco, Atilla Atasoy, Coşkun Demir, Güzin ile Baha.
Müzik insanı olarak ise; Melih Kibar, Çiğdem Talu ve Zeynep Talu bu dönemim önde gelen isimlerindendir.
1980 ler :
Arabesk-rock , Erkin Koray'ın başlattığı müzik akımı. 1981 sonlarında Orhan Gencebay - Erkin Koray arabesk-rock çalışmaları Türkiye gerçeğini vurgular.Şaşkın (Ala Ain Moulayiteen) (Dabke), Arap Saçı, Fesuphanallah bu tarzın en önemli şarkılarıdır.
1980ler nispeten durağandı ve yeni pop müzik şarkıcıları pek ortaya çıkmamıştır. Bunda Türkiye'deki siyasi olaylar ve karışıklıklar etkili olmuş olabilir. Ancak yine de pop müzik performansları ortaya koyulmuştur. Örneğin 1983'te Grup Gündoğarken kurulmuştur; MFÖ ilk defa 1984'te albümünü çıkartmıştır. Bu dönemde başlayan Kuşadası Altın Güvercin Şarkı Yarışması'da pop müziği için önemli bir aktivite olmuştur.
1980lerin ilk yılları durağan olmasına rağmen, 1980lerin sonu 90lı yıllarla birlikte yeni bir dönem başlayacağının habercisiydi. Örneğin 90lı yıllarda parlak bir dönem geçiren Hakan Peker ilk kasetini 1989'da çıkarmıştır.
1990 lar :
Türkiye'de yapılan pop müziğin daha çok pop folk olduğu belirtilir. Ancak Türkçe pop "Türk sanat müziği" kalıplarından daha çok beslenmektedir. Bu müzikler arası üzerine söz yazarak değişimler Türk Pop Müziği'ni yaratmıştır. Müzikler bu tarzken yapılan müziğin saf pop olduğunu söylemek de hatalı olabilir. Sezen Aksu Türk popunun oluşmasında ve çizgisinin belirlenmesinde en önemli temsilcilerdendir.
1990lı yıllar Türk Pop Müziği açısından çıkışın yaşandığı dönem olmuştur. 1980'li yılların sonu 1990'lı yılların başlarında Popüler Türk Müziği'ne katkıda bulunmaya başlamış sanatçılardan bazıları şunlardır: Hakan Peker (1989), Aşkın Nur Yengi (1990), Yonca Evcimik (1991), Emel Müftüoğlu, Ozan Orhon, İzel, Ercan Saatçi, Çelik, Oya-Bora, Grup Vitamin. Özellikle Yonca Evcimik ve Sezen Aksu, 80'li yıllardaki arabesk ve hafif müziğin hükümdarlığını kaldırarak, Türk Pop müziğinin 90'lardaki yeniden doğuşu için çok önemli isimlerden olmuşlardır. "Gülümse" albümünden çıkan "Hadi Bakalım" ve "Abone" albümünden çıkan "Abone" şarkıları Türk pop müziğinin milat şarkıları olarak görülmektedir.
« Aboneyim Abone
Biletleri cebimde
Ballı lokma tatlısı
Aman hadi hayırlısı »
1990'lı yılların ortalarında Pop müzik canlanmaya başladı. Pek çok sanatçı bu dönemde müzik piyasasına girmiş ve bu döneme damgasını vurmuştur. Bu döneme katkıda bulunan isimlerden bazıları ve popüler müziğe giriş yılları (ilk albüm) şunlardır:
Hakan Peker (1989), Aşkın Nur Yengi (1990), Yonca Evcimik (1991), Tarkan Tevetoğlu (1992), Nazan Öncel (1992), Fatih Erkoç, (1992), Sibel Tüzün, (1992), Sertab Erener (1992), Seden Gürel, (1992), Suat Suna, (1993), Bendeniz (1993), Deniz Arcak, (1993)Yeşim Salkım (1993), Kenan Doğulu (1993), Levent Yüksel (1993), Reyhan Karaca (1993), Eda Özülkü, (1993), Burak Kut (1994), Serdar Ortaç (1994), Ajlan Büyükburç (1994), Mustafa Sandal (1994), Gökhan Kırdar, (1994), Bora Öztoprak, (1995), Pınar Aylin (1995), Mirkelam (1995), Gülben Ergen (1996), Yaşar (1996), Ege (1996), Candan Erçetin,(1996), Kerim Tekin, Yonca Lodi, Harun Kolçak, Ferda Anıl Yarkın, Metin Özülkü, Rafet El Roman, Akın, Doğuş, Atilla Taş, Işın Karaca, Sibel Alaş, Göksel, Nalan, Deniz Seki, Gülşen, Yıldız Tilbe.
Bu isimlerin dışında pek çok yeni şarkıcı ortaya çıkmıştır. Ancak süreklilik sağlayamamışlar ve yeni kaset ve albüm çalışmaları yapmamışlar ve 2000li yıllara geçememişlerdir.
1990lı yıllar "pop müzikte kaset dönemi" olarak tanımlanır. Çünkü hanehalklarının çoğunda cd çalardan ziyade kasetçalar bulunmaktaydı ve çalışmalar kaset üzerinden sunulmaktaydı. Bu dönemde en çok satan kasetin başında, 90 yılında pop müziğine giren Yonca Evcimik ve Abone adlı çalışmasına ait olduğu belirtilir.
Türkiye'nin İlk Single Çalışması ise; yine 1994 yılında Yonca Evcimik tarafından yapılan "8.15 Vapuru" isimli çalışmadır. Bu çalışma, Türkiye'nin ilk single çalışmasıdır. Albüm tek şarkı ve onun 3 versiyonundan oluşmaktaydı:
« Bu sabah 8.15 vapurunda
Onu gördüm karşımda
Dizlerimi titretti
Aşık oldum galiba »
Eurovision şarkı yarışmasında Şebnem Paker, 1997 yılında Grup Etnik eşliğinde, müziği Levent Çoker'e ve sözleri Mehtap Alnıtemiz'e ait Dinle adlı parça ile 3. olarak o tarihe kadar Türkiye'nin yarışmadaki en iyi derecesini elde etti. Şarkı, etnik Türk enstrümanları ile bezeli ve hareketli bir ezgiye sahipti ve evrensel çizgilerden de kopulmamıştı. Ayrıca bu dönemde Türk popçuları, MTV'den ödül almaya başladılar.
90'lı dönemde albüm satışlarının 100 bin ile 2.5 milyon arasında değişmekte olduğu; her ay en az 5-6 albümün piyasaya sürüldüğü ayrıca belirtilir. 90'li yıllarda pek çok pop grubu da bu dönemde ortaya çıkmıştır: Oya-Bora, İzel-Çelik-Ercan, Ajlan-Mine, Grup Vitamin gibi. Öte yandan, Müzik-Video çekimlerinin ve sahne performanslarının yoğun olarak arttığı ve geliştiği dönemdir. Bu dönemde yüzlerce radyo istasyonu (örneğin; Süper FM) ve onlarca müzik kanalı da (ilki Kral TV'dir) ortaya çıkmıştır. Türk Pop Müziği; 2000li yıllara büyük kazanımlar ve büyük çıkışlarla ilerlemiştir. MESAM, MSG, MÜYORBİR, MÜYAP bu dönemde etkinleşmiştir. POPSAV kurulmuştur.
Bu dönemin müzik insanlarından bazıları ise şunlardır; Onno Tunç, Aysel Gürel, Oğuz Abadan, Atilla Özdemiroğlu,Feyyaz Kuruş, Şehrazat, Uzay Heparı, Garo Mafyan.
2000 li yıllar :
1990lı yıllarda popüler müziğe giriş yapan şarkıcılardan çok azı 2000'li yıllara geçiş yapabilmiştir. 1990'da kaset çıkaranların pek çoğu, pop müzik kariyerinden ayrılmıştır veya 2000li yıllarda çalışma yapmamıştır. Bir veya iki çalışmada kalanların sayısı oldukça fazladır.
2000'li yıllarda pop müzik canlanmaya devam etmiştir. Bu dönemde popüler müziğe girip katkıda bulunan isimlerden bazıları şunlardır: Emre Altuğ,Gülben Ergen (1999), Hande Yener, (2000), Bengü, Demet Akalın, Nil Karaibrahimgil (2003), Hadise, Murat Boz, Gökhan Özen, Grup Hepsi, Tan, Yalın, Keremcem, Ziynet Sali, Demet Arslan, 4 yüz, Ferhat Göçer, Kutsi, Murat Başaran, Funda Arar, Burcu Güneş, Davut Güloğlu, Zeynep Dizdar, Ayça Tekindor, Nilgül, Zeynep Casalini.
Sertab Erener'in "Everyday That I Can" adlı şarkıyla, 2003 yılında Eurovision'u kazanması, Türk Pop müziğinin en büyük başarılarından biridir. Şarkının ezgisi yerel motifleri (çiftetelli) barındırmakta ancak evrensel çizgilerden kopmamaktadır. Öte yandan, sözleri İngilizce'dir.
Ancak 2005'ten sonra pop müziği, üretim açısından tekrar duraklama dönemine girmiştir. Bu boşluk, 70'li dönemde ortaya konulan şarkılarla geçirilmektedir. Zira, 2008 yılının sonlarında 1970 dönemi pop müzik şarkıları tekrar tozlu raflardan indirilmiş ve işlenmeye başlanmıştır.
Bu dönemde cd satışları, kaset satışlarından daha fazla gerçekleşmiştir. Pop müzikte "cd dönemi" başlamıştır. Milenyum olarak adlandırılan 2000li yıllarla birlikte bilgisayar ve internetin önem kazanması sonucu korsan piyasayı tetiklemiş ve korsan piyasa pop müziğinin durağan döneme geçmesine neden olmuş, her yıl daha az çalışma ortaya konmuştur.
Pop müziğinin durağanlaşması ve 90lı yıllara göre pop müziğin gündemden düşmesinin başka sebepleri de vardır ve bunlar da araştırılmalıdır. Örneğin; 2002'den sonra Rock ve Metal müziğin kalitesinin artmasından ve dinleyici kitlesinin genişlemesinden dolayı düşüş içerisinde olabilir. Pop müziğin arabesk'in etkisinde kalmış olması da neden olarak gösterilebilir. Zira, Türkiye'de arabesk-pop diye bir kategorinin doğmuştur ve pop müziğini olumsuz etkilemiştir. Öte yandan; Siyasi, kültürel ve ekonomik gibi müzik dışı sebepler de pop müziğini olumsuz etkilemiş olabilir.
Bu dönemin müzik insanlarından bazıları ise şunlardır; Sinan Akçıl, Ozan Doğulu, Zeynep Talu, Febyo Taşel, Ersay Üner, Fettah Can.
2006 yılında Hande Yener Türk Pop Müziğine yeni bir anlayış getirerek electronica/pop yapmıştır.Zaten popta başarılı olan sanatçı yarattığı yeni tarzıyla son yıllarda ona verilen Electronica Popun Kraliçesi ünvanını hakkıyla taşımaya devam etmektedir.
Ülkemizdeki kavram kargaşası pop müzikte de görülür.Ülkemizde pop müzik yapan sadece Bedük ve Hande Yener'dir.Diğerleri dünya standartları dışında daha çok arabesk-fantazi-pop türü müzik yapmaktadır. Reklam
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum Yap...