www.Muzikseveriz.blogspot.com

Copyright © 2009 Bu Sitede herhangi bir şekilde mepe-3 dinletme veya mepe-3 kaydetme bulunmamaktadır. Sitemizde albüm tanıtımları, şarkı sözleri, sanatçı biyografileri ve klipleri mevcuttur. Site içeriğinde uygun olmayan materyal hakkında bize ulaşın

Menü

Anasayfa ~ Yeni Albümler ~ Müzik Haberleri ~ Yabancı Albümler ~ Şarkı Sözleri

LÜTFEN BİR KAÇ SANİYE BEKLEYİNİZ...

30 Haziran 2011 Perşembe

Ezine Peyniri NasıL yapılır

reklam
Ezine peyniri tam yağlı, salamurada olgunlaştırılan peynirler grubundan olup beyaz peynir standardına uygun olarak üretilmektedir Ezine peynirinin diğer beyaz peynirlerden en önemli farkı bu peynirin üretiminde kullanılan sütün belirli bir yöreden sağlanmasıdır. Ürünün kalitesi, geleneksel üretim metodu ve coğrafi kaynağı arasındaki sıkı bağı simgelemek için 24.02.2006 tarihinde Ezine Peynirini ve Mandıracılarını Koruma, Geliştirme ve Tanıtma Derneği, Türk Patent Enstitüsü’ne başvuruda bulunmuştur. 05.08.2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere de tüketiciler tarafından sevilerek tüketilen Ezine peyniri; Coğrafi İşaret tescil belgesine (Menşei işaretine) sahip bir ürüne dönüşmüştür.

Ezine peynirinin tescil belgesindeki tanımlaması şu şekilde yapılmıştır;
Ezine peyniri Kaz Dağlarının Kuzey ve Batı kesimlerinde yer alan Ezine, Bayramiç ve Ayvacık ilçelerinin tamamı ile Çan ve Merkez ilçeye bağlı bazı köyleri kapsayan yörede üretilmektedir. Ezine peyniri, belirtilen bu coğrafyanın doğal bitki örtüsü ve su kaynaklarıyla beslenen keçi, koyun ve ineklerden elde edilen sütlerin mevsime göre belirli oranlarda karıştırılmasıyla elde edilmektedir. Bu oran keçi sütü için en az % 40, koyun sütü için % 45–55 ve inek sütü için de en fazla % 15 olmaktadır.
Starter kültür kullanılmaması ve sütün belirtilen bu spesifik bölgeden sağlanıyor olması Ezine peynirine diğer beyaz peynirlerden farklı ve tüketiciler tarafından beğenilen bir özellik kazandırmaktadır .Ezine peynirinin üretim yöntemi incelendiğinde, belirtilen oranda keçi,koyun ve inek sütlerinden oluşan karışım süt 670C’de 30 dakika pastörize
edildikten sonra pıhtı oluşumunu sağlamak amacıyla buzağıların midelerinden elde edilen şirden enzimi ile 32-340C’de mayalanır. Oluşan pıhtı kitlesi peyniraltı suyunun ayrılması için kesilir ve içinde cendere bezi serili olan özel peynir kalıplarına konarak süzme işlemini hızlandırmak amacıyla baskı uygulanır. Oluşan teleme kalıplar halinde kesildikten sonra istenen tat ve aromayı kazandırmak amacıyla üretim yönteminin gerektirdiği miktarda deniz tuzu kullanılarak hazırlanan salamurada bekletilir. Salamuradan çıkarılan peynir kalıpları, tenekelere tek sıra halinde dizilerek üzerlerine kuru tuz serpilir ve 10–12 saat süreyle dinlenmeye bırakılır. Bu işlem sonucunda da ayrılan su ortamdan uzaklaştırılarak
üzerine salamura ilave edilir ve tenekeler kapatılarak hava almayacak şekilde lehimlenir. Peynirin istenen karakteristik tat ve aromayı kazanması amacıyla peynir tenekeleri 2-40C sıcaklıktaki soğuk hava depolarında en az 8 ay süreyle olgunlaşmaya bırakılır .

Görünüş ve yapı olarak, Ezine peyniri beyaza dönük açık sarı renkte olup yumuşak veya orta sertlikte ve kırılgan olmayan bir yapıya sahiptir. Az sayıda ve küçük çaplı gözenekler bulunmaktadır. Tat ve aroma dikkate alındığında ise, Ezine peyniri sütün bileşiminde bulunan süt yağından kaynaklanan “kremamsı” tat ve aromaya; uygulanan ısıl işlemden de kaynaklanan “pişmiş süt” tat ve aromasına sahiptir. Ayrıca süt yağında meydana çeşitli tepkimeler sonucu ürünün karakteristik ve temel tat özellikleri olan ‘ransit’, ‘tatlımsı’, ‘tuzlu’ ve ‘ekşi’ tatlar oluşmaktadır
Bu konuda yapılan bir çalışmada da ‘serbest yağ asitleri’, ‘pişmiş’, ‘kremamsı’, ‘peyniraltı suyu’, ‘keçimsi’, ‘tuzlu’ ve ‘ekşi’Ezine peyniri için en önemli lezzet tanımlayıcıları olarak belirlenmiştir. Aynı çalışmada yapısal olarak Ezine peyniri yumuşak ve yarı-sert peynir özelliklerine sahip bulunmuştur.

Ezine peynirinin diğer peynirlerden ayırt edici özellikleri; Koyun, inek ve keçi sütleri olmak üzere her üç tür sütün mevsimine göre belirli oranlarda
karıştırılarak Ezine peyniri üretiminde kullanılmasıdır. Üretimin yapıldığı bölge gerek bitki örtüsü ve gerekse iklim olarak Kaz Dağlarından etkilenmektedir. Kaz dağları bölgeye bol yağış ile birlikte zengin bir bitki örtüsü ve bol oksijen sağlamaktadır. Bitki örtüsünde Mercan Köşk (Origanum majorana L.), Güveyi otu (Origanum vulgare), Adaçayı (Salvia officinalis L.), Tüylü nane (Mentha longifolia L.),Oğul otu (Melisa officinalis L.) ve Kekik (Thymus vulgaris L.) başta olmak üzerem yüzlerce kokulu bitki bulunmaktadır. Süt hayvanlarının tümü doğal olarak beslenmektedir. Hayvanların yediği yem direkt olarak sütün tat ve aromasını etkilediği için bu özellik peynire de çok özel ve kendine özgü bir tat ve aromakazandırmaktadır .

Ezine peyniri yapımında kullanılan süt bölgede yetiştirilen ‘Tahirova’,‘Sakız’, ‘Dağlıç’ ve ‘Sakız+Dağlıç’ ırkı koyunlarından, ‘Holstein’ türü kültürineklerinden ve ‘Karakeçi’ adlı keçi ırkından sağlanmaktadır. Özellikle Mart ayından başlayıp Temmuz ayına kadar devam eden sezon içinde elde edilen sütler Ezine peyniri üretiminde kullanılmaktadır.

Ezine peynirinin Menşei işaretini almasını sağlayan özellikler
incelendiğinde ilk olarak dikkati çeken, Ezine peynirinin üretim süreçleri ve
malzemelerinin tamamen üretim alanında belirtilen yerlerde gerçekleştirilmesidir.
Çünkü üretimin yapıldığı bölge gerek bitki örtüsü ve gerekse iklim olarak Kaz
Dağlarından etkilenmektedir. Kaz Dağlarının bölgeye bol yağış ile birlikte zengin bir bitki örtüsü sağlaması ve bölgeye özgü bu bitki örtüsündeki yüzlerce kokulu bitkilerden beslenen süt hayvanlarının yediği yemlerin direkt olarak sütün tat ve aromasını etkilemesi bu peynire çok özel ve kendine özgü bir tat ve aroma kazandırmaktadır.
Reklam
Bu Haberi Facebook'ta Paylaş
reklam

Truva Antik Kenti Hakkında Bilgi

reklam
Truva’nın Kuruluş’una geçilmeden önce aşağıdaki hususların bilinmesinde fayda bulunmaktadır.

Troia kazılarında 1995 yılında bulunan Luvi dilindeki Bronz mühür (Troia VII tabakasında (M.Ö. 12. yy) bulunmuştur. Çapı 2,3 cm’dir. Ön yüzde, Luvi dilindeki Hieroglif yazıtta bir katibin ismi, arka yüzde de karısının ismi yer almaktadır.) ve bronz tanrıça heykelciği , Truvalıların Luvi oldukları ve dini inançlarınında Anadolunun iç kesimlerinde yaşayanlarla aynı olduğunun en güçlü kanıtıdır. Diğer taraftan Bu buluntu, Troia’daki en eski yazılı belgedir ve Troia’nın Hititlerle olan ilişkilerine işaret etmektedir.

Açıklama : Luvi dili:Anadolu’nun yerli halklarından biri olarak kabul edilen Luviler’in dili olup, Anadolu’nun en eski dillerinden biridir. Bu aynı zamanda, Hititler’in hiyeroglif yazılarında kullandıkları dildir.(Mısır ve Girit hiyeroglif yazısından farklı olan bu hiyeroglif yazısı daha çok mühürlerde ve kaya anıtları gibi büyük yazıtlarda kullanılmıştır.)

1462 yılında Midilli’yi kuşatmaya giden Sutan II. Mehmed, Truva’da durup Homeros’da adı geçen kahramanların mezarlarını aramış ve şöyle demiştir:’Tanrı, yıllar sonra olsa bile, bu kentin ve burada yaşayanların intikamını bana nasip etmiştir.

Kimi iddialara göre Fatih Sultan Mehmet İstanbul’un fethinden sonra Truva’ya giderek Truvalı kahramanların anısına kurban kesmiştir ve “Truvalıların öcünü aldım” demiştir.

Mustafa kemal Büyük Taarruzda yanındakilerin duyacağı şekilde Truva’nın intikamını aldım der.

Truva’ nın bir türk Türk Yurdu olabileceği hususunda görüşler bulunmaktadır.

Gerek İlion , gerekse Truva (Troia) adları en az MÖ. 2000 yıldan , olasılıkla Luwi dilinden gelme yöre yada kent adlarının Helen ağzında az çok değiştirilmiş biçimleridir. Adların Helen destan inancına göre , yöre halkının Kralı Tros ile oğlu İlos’un adlarından gelme olduğu ünlü Homeros’un İlyada adlı destanında anlatılır. Bu çok önemli antik kentin yeri ve kalıntıları Çanakkale boğazı güney girişinde , İntepe Bucağı, Tevfikiye (Asarlık) köyü yakınında Hisarlık mevkiinde ovaya egemen bir tepecik üzerindedir. Yaklaşık M.Ö. 3000 yıllarında, Lelegler tarafından kurulmuştur.

AÇIKLAMA : Eski Yunanlilar Karlar’i Leleg ve Plasglar’la birlikte Ege’nin en eski halki olarak gösterirler. Homeros’ un destanlarinda Karlar ve Lelegler Asya kökenli olup, Truva Krali Priamos’un safinda harbe girmislerdir.

Farklı dillerde, yazılış ve söyleniş biçimi olan Troia ismi, Türkçe’de “Troya”, Fransızca okunuşu nedeniyle de, 19. yüzyıldan itibaren “Truva” olarak da bilinir. Homeros’un İliada destanında aynı yer için hem Troia hem de İlios ismi kullanılmıştır. İliada Destanı’nda 49 kez Troia, 106 kez İlios ismi geçmektedir. İliada’da “kutsal İlios” tanımlaması sıkça rastlanır. Daha az kullanılan Troia ise “sağlam duvarlarla çevrilmiş”, “güçlü kuleli”, “geniş caddeli”, “rüzgarlı” tanımlamalarla birlikte anılmaktadır. Kent için kullanılmış iki isim de Homeros’tan çok daha eskiye dayanmaktadır. Destan eskilerden anlatıla gelerek Homeros’a kadar ulaşmıştır.

Troia, Çanakkale Boğazı’nın Asya kıyısında, Karamenderes (Skamander) Nehri’nin Ege Denizi’ne döküldüğü deltaya yakın bir yerdedir. Burası, söz konusu çevre içindeki tarihöncesi yerleşmeler arasında en büyüğü ve en önemlisidir. Troia höyüğü, Karamenderes Nehri’nin (Skamendros) oluşturduğu alüvyonun ovasından yaklaşık 20-25m yükseklikteki bir platonun üstünde yer almaktadır. Üçgen biçimli plato, başlangıcı yaklaşık M.Ö. 3000‘e tarihlenen savunma sistemli bir yerleşme için stratejik bir konuma sahipti. O dönemlerde, deniz, höyüğün bulunduğu yükseltinin kuzeyine kadar ulaşmaktaydı. 2000 yıl süren Tunç Çağı’nda, yerleşmedeki kültür dolgusu 15 metreye ulaşır. Troia, iki kıta (Avrupa ve Asya) ve iki deniz (Ege ve Karadeniz) arasındaki stratejik konumu nedeniyle binlerce yıl yerleşim görmüş ve bu nedenle pek çok yıkım ve savaşa tanıklık etmiştir.

Troia, Çanakkale Boğazı girişi yakınındaki Hisarlık mevkisindeki Tunç Çağından kalma kale ve kentle birlikte Troia Savaşı sonunda yok edilen Kral Priamos’un efsanevi kentinin ortak adıdır. Troia, ilios ya da Ilion olarak da anılıyordu. Truva, 1996 yılında “Tarihî Millî Park” ilan edilmiş ve 1998’de Unesco Dünya Miras Listesine dahil edilmiştir.

Kaynaklar :
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=84011
http://www.akyaka.org/tarih/milas.htm
Gelibolu ve Yöresi Tarihi Mehmet İRDESEL
Çanakkale Kültür ve Turizm Müdürlüğü yayınları
Troia Efsanelerle Örülmüş Antik Şehir Dr.Ahmet TOSUN
Kültür ve Turizm Bakanlığı Web Sitesi
MTA Genel Müdürlüğü Yerbilimleri ve Kültür Serisi 1996 No:1

http://www.biroybil.com/showthread.php?t=4630 Reklam
Bu Haberi Facebook'ta Paylaş
reklam

Hercüles'in üvey annesinin ismi nedir

reklam
Hercüles'in üvey annesinin ismi :  Hera Reklam
Bu Haberi Facebook'ta Paylaş
reklam

1 Temmuz Denizcilik ve kabotaj bayramı kutlu olsun

reklam
1 Temmuz Denizcilik ve kabotaj bayramı kutlu olsun (google logosu).Denizcilik ve kabotaj bayramı.

Denizcilik ve kabotaj bayramı google logosu (doodle) 1 Temmuz.Denizcilik ve kabotaj bayramı google logosu (doodle) 1 Temmuz'da her yıl kutlanır. Denizcilik ve kabotaj bayramı için google büyük jest yaptı. Denizcilik ve kabotaj bayramı google logosu burada! Denizcilik ve kabotaj bayramı için tıklayınız. Denizcilik ve kabotaj bayramı hakkında tüm bilgiler ankarahaber.com'da Denizcilik ve kabotaj bayramı kutlu olsun. Denizcilik ve kabotaj bayramı Samsun Valisi Hüseyin Aksoy neler söyledi? İşte Denizcilik ve kabotaj bayramı.

1 Temmuz 2007 Denizcilik ve Kabotaj Bayramının 81.yıl dönümü tüm denizcilerimizin ve halkımızın kutlu olsun. Deniz ticaretinde Kabotaj hakkını ilk kez 16.yy ortalarında denizci bir ülke olan İngiltere kullanmıştır. Devletler kendi ekonomik durumları ve siyasal amaçlarına göre Kabotaj hakkını kullanmışlardır. Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik temellerinin atıldığı 1923 Birinci İzmir İktisat kongresinde köklü bir geleneği ve büyük bir geçmişi olan Türk denizciliği, ekonomideki vazgeçilmez yerini yeniden almış, gücünü yitiren Osmanlı İmparatorluğunun Kapitülasyonlarla yabancılara terk ettiği deniz varlığına yeniden sahip olmuştur.

Kongre çalışmaları sırasında hazırlanan ve 19 Nisan 1926 tarihinde TBMM de kabul edilmiş ve 1 Temmuz 1926 tarihinde yürürlüğe giren Kabotaj kanunu, bu nedenle bir anlamda Kurtuluş Savaşı’nın denizlerdeki zaferidir. Yabancı devletlerin deniz ticaretindeki hakimiyeti bu yasanın yürürlüğe girmesi ile son bulmuştur. Kabotaj Kanunu denizlerimize sahip çıkma bilincini insanımıza aşılamış. Denizciliğimizin gelişip büyümesinde önemli rol oynamıştır. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti’nin Türk Milletine en büyük armağanlarından biriside Kabotaj Kanunudur.


Denizcilik ve kabotaj bayramı ile ilgili arama şunlardır:


denizcilik ve kabotaj bayramı 2009


denizcilik ve kabotaj bayramı son dakika

denizcilik ve kabotaj bayramı etkinlikleri

üsküdar denizcilik ve kabotaj bayramı

kabotaj bayramı nasıl kutlanıyor
Reklam
Bu Haberi Facebook'ta Paylaş
reklam

13 Haziran 2011 Pazartesi

Diyarbakır Seçilen Milletvekilleri 2011

reklam
DİYARBAKIRDAN MİLLETVEKİLİ SEÇİLENLER 

Ak Partiden 5 Bağımsız Adaylardan 6 milletvekili seçildi





AKP
  • CUMA IÇTEN
  • MEHMET GALIP ENSARIOGLU
  • MEHMET MEHDI EKER
  • MEHMET SÜLEYMAN HAMZAOGULLARI
BAĞIMSIZ VEKİLLER
  • MINE LÖK BEYAZ




    • LEYLA ZANA
    • HATİP DİCLE
    • EMİNE AYNA
    • ALTAN TAN
    • NURSEL AYDOĞAN
    • ŞERAFETTİN ELÇİ
    Reklam
    Bu Haberi Facebook'ta Paylaş
    reklam

    Benzer Müzik Albümleri

     
    Müzik Severiz Müzik Sever Hobiler Müzik DinleYeni Müzik Albümleri New video music Bedava Müzik Dinle MüzikYeni Klipler